top of page

ÇOCUKLARDAN ÖĞRENECEKLERİMİZ


Yeni yeni koşmayı deneyimleyen, bunları yaparken de birçok kez düşen yeğenimi gözlemlerken fark ettim. Düştüğü zaman “Bak yine hata yaptım, ben yetersiz bir bebeğim.” demiyor. Ya da “Başkalarının 5 tane dişi çıkmış benim hala 4 dişim var. Onlar benden daha mı önde başarısız mı oldum bu bebeklik işinde.” diye düşünmüyor. Gözleri pırıl pırıl. Duygusal ve fiziksel ihtiyaçları karşılanmışsa memnun, tatmin, huzurlu, meraklı, eğlenceli, keyifli vakit geçiriyor.

Tıpkı yeğenim gibi hepimiz özde böyle doğduk. Kendimizi başkalarıyla kıyaslamak, "bak yetersizsin", "bak yine hata yaptın"," herkes senden önde yine yolunu bulamadın" gibi eleştirel iç sesler özümüze ait değil. Bu eleştirel iç ses sizinle yıllardır gelmiş olabilir. Sizden bir parçaymış, hatta neredeyse tamamınızmış gibi geliyor olabilir. Bakın bakalım etrafınıza kendinize kızmayı nerede ve ne zaman öğrendiniz? Kendinizi kıyaslamayı ne zaman öğrendiniz? Düşe kalka öğrenirken ne zaman hata yapmamalıyım dediniz? Başarılı olmak sizin için ilgi, şefkat alma yolu muydu? Bu soruları cevaplayabilmek çok kıymetli. Çünkü bazen tamamen bizi zorbalayan bir sesten oluşuyormuşuz gibi hissedebiliriz. Ama gerçekten öyle miyiz?

68 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

ALDATMA ÜZERİNE 1

İlk olarak aldatmak nedir, neler aldatma kapsamına girer bunlara değinelim. Literatürdeki tanımına baktığımızda ilişkinin dışında kalan...

Comments


bottom of page